Hasan Sami Bolak
Hasan Sami Bolak | |
---|---|
Gerçek İsmi | Hasan Sami |
Lakabı | Gayseri Padişahı |
Doğum Tarihi | 10 Mayıs 942 |
Doğum Yeri | Kayseri |
Mesleği | Gazeteci |
Hobileri | Gazetecilik - Makina - Yüksek frekans |
Tuttuğu Takım | Eğribucak Futbol takımı (Henüz kurulmamış, kendisi kuracakmış) |
Burcu | Mööö (Öküz yani) |
En Zayıf Yönü | Güzel fıstıklar |
Olumsuz Özellikleri | Yüksek oktanlı uçak benzini gibi hemen alev alması |
En Büyük Korkusu | Bu ibneler ya gitmezlerse |
Vazgeçilmezi | Türk San'at Musıkisi |
Favori Sözü | Giyotine gıcığım var, darağacı olsun lütfen! |
Favori Kahramanı | Rauf Denktaş |
Gayserili. Her bi'şiyden anlayan birisi. Vikipedide ona dede diyorlar. Vikipedi Türkçe bunalım tarihçesi' nde milleti ti'ye alıyor..ken "milli hassasiyetlerine dayalı maddeler yazdığı" gerekçesi ile buradan kibarca "sepetlenmiş"tir. Bu sepetlenmeden (yani kendi ile ilgili madde silinmeden) sonra Facebook'a yazmaya başlamış; burada ele-aleme akıllı-uslu yazılarla akıl vermeye devam etmiştir. Facebook'lular burada da kendisine Hocam diye hitap etmeye başlayınca; Başlatman lan; bilmeyen de beni Cübbeli A'med sanacak diye çıkışmıştır.
Türkçe Vikipedi'den sepetlenmesinin ardından bu kez Dünya'nın en büyük üç-dört elektronik ansiklopedilerinden olan 3.500.000 maddelik ingilizce en-Wikipedia.org'da daha teferrutlı bir biyografisi yayınlanınca Türkçe Vikipediciler adamın hayatını tekrar maddeleştirmişlerdir.
İçindekiler
- 1 Facebook'u Sallayan Adam: Hasan Sami Bolak
- 2 Yaşayan tek aruz şairi :*HASAN SAMİ BOLAK
- 3 Akıl vererek akılsız kalmak
- 4 Komando Kampları
- 5 Kenan Evren'e kızgın
- 6 Eşinin yaptığı Bahar Dalı'nı eşine "hediye" veren uyanık!
- 7 Net'e göre sanki melek
- 8 Eserleri
- 9 ŞİİRLERİ
- 10 ÖLÜMSÜZ
- 11 * SEN DE GİTTİN SUDAN BAHANELERLE
- 12 Minnet Eylemem
- 13 * GÜLÜ SOLMAZ SANILAN BAHÇE
- 14 * YABANGÜLÜM, KARDELENİM
- 15 Dış bağlantılar
Facebook'u Sallayan Adam: Hasan Sami Bolak
Yaşayan tek aruz şairi :*HASAN SAMİ BOLAK
- HASAN SAMİ BOLAK, Gazete ve dergilerde yazdığı çok ciddi Vatan-Millet-Sakarya yazıları ve kitaplarının yanında, mizahi "döktürüler"e de imza atan oldukça ünlü bir DELİFİŞEK.. Her fırsatta büyük-küçük; Boşabakan- Kıçabakan demeden aklına esenleri kalemine diziyor, tespih tanesi dizer gibi.. Yazıları sucuk-pastırma kokuyor. Biraz da çemen tabii ki. Adam, RTE'nin "Aksaray Ticaret Lise'sini, Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi'nde okudum" diye yutturduğu A.İ.T.İ.A. 'ni pekiyi ile bitirmiş. Arkadaşları anlatıyor:
"Deli ve yiğit biriydi. Akademiyi "gomonistler" bastığında elinde "altıpatlar" uzun namlulu silahla onları sıçtıkları yere kadar kovalamış; Akşam Gazetesi'nin birinci sayfasında da TAM YARIM SAYFA manşet olarak o resim yer almış. O tarihte, tahsil yaptığı akademinin devam mecburiyeti olmadığı, öğretim yılı sonunda girilen sınavlara göre not verildiği için, aynı zamanda Ankara Hukuk fakültesi'ne de devam eden bu eli silahlı, başı külahlı "vatan kurtaran bozkurt" Hasan Sami efendi aynı zamanda Ankara Hukuk fakültesi'nde de 2 yıl öğrenciliğe devam etmiş; Akademideki silah çeken resminin yayınından sonra takip altına alınıp, yakalanacağı endişesi ile bir kaç ay soluğu taaaa Almanya'larda almış, ama orada da boş durmayarak VATAN -MİLLET-SAKARYA için kendisini orada koruyanları demir leblebi gibi eğitmeye çalışmış ama, yurda döndüğünde, okuyup avukat-hakim-savcı olmak için tam 2 yıl emek verdiği hukuk fakültesinde ayrılmak zorunda kalmış ve AKADEMİ mezunu olmakla yetinip, diplomasını cebine koyduktan sonra da memleketi Kayseri'de, daha önce mezun olduğu Kayseri Lisesi'nde müdür Mahmut Taşkın tarafından Akşam Lisesi'nde Edebiyat-kompozisyon ve felsefe dersleri hocası olarak görevlendirilmiştir.Orada da boş durmayarak ille vatan, ille vatan propagandasına devam etmiştir. Şimdilerde Me He Pe'nin değişmez ve de değiştirilemez Genel reisi olan Devlet Bahçeli de ayni akademinin, birinci sınıfında akmaz-kokmaz- birşeye karışmaz uyuz bir talebe imiş. Bu Devlet Tarlalı'nın yıllardır ülkücülerin ensesinde boza pişirerek, "görevliliğinin gereğini" yerine getirmeye devam etmesi üzerine bizimkinin kafasının tası atmış; bakmış ki, Me He Pe, Tepedeki malum adamın partisine payanda olmaya devam ediyor; "YA ALLAH, BİSMİLLAH, ALLAHÜEKBER" çekerek Tarlalı'nın tarlasını sürmeye başlamıştır.. Halen Face'de akıl danışmanlığı yapan Bizim Tosun, Arkadaş listesindeki ineklerden kancıklık edenlere "HASSİKTİR" çekmiş; kendi gibi "Vatan-Millet-Devlet-Ordu-Bayrak Delileri" ile kolları sıvayıp, Tarlalıyı sepetleme yollarını aramış ve Meral Akşener namındaki, geçmiş zamanların erkek İçişleri Bakanı hanımı MHP'nin başına geçirme çabalarında öncülük etmiştir.
- Sürekli sarı basın kartı sahibi gazeteci ve aruzu hamur gibi kullanan şairliği ile ünlü. Radyo ve tv programcılığının yanında Gayseri'de bir günlük gazetesi var ve kendileri şahsen o gazetenin Başyazarı!.. ve aha o gazetenin adresi:
[Erciyes Gazetesi|left|200px|thumb|ve aha o gazetenin adresi:]]
29 Mart 2009 yerel seçimlerinden önce yayınlanan Öbür Yüzleri isimli kitabında topladığı röportajlarında Gayseri vilayetinin Belediye Başkanları ve ileri gelen siyasetçilerine elli "ahretlik" soru sorarak onların kış ortasında terlemelerine sebep olmuştur. O röportajların sorularından biri: İlk aşkınızı anlatabilir misiniz? şeklinde olup bu soruya hiçbir muhatabı dürüst cevap verememiştir. İkinci soru ise daha da "ahretlik"tir: İlk hırsızlığınızı anlatabilir misiniz?
(-Ula, Böyle soru sorulur mu?)
Adamlar; bebe iken komşu bahçesinden hıyar çalmışım, dese bile seçmenler:
-Vay anası.. ulan ibne, daha bebelikten götürmeye başlamışsın demek ki! derler diye korkmazlar mı? Bu yüzden bu sorunun muhataplarının çoğu, cevap verirken kem-küm etmişler, kıvırttırmışlardır.
Akıl vererek akılsız kalmak
Hasan Sami Bolak, hergün siyasetçilere akıl veren yazılar yazmaktan kendisi gram akla muhtaç hale gelmiş. Bilmiyormuş ki, kendilerine % 47 destek verenler ne durumdalar ki, destek alanlar ne kertede olsunlar?
Yeniyetmeler ona "başyazar" diyorlar. Eskiyetmeler ise, haset ve düşmanlıklarından terliyorlar ve fakat, çamura bulaşmamak için de; "Ortada kuyu var, yandan geç" yapıyorlar.
Hasan Sami Bolak, sıkı bir Tayyiban düşmanı.. O'nun, "Ben (BOP)'un eş başkanıyım" demesinden sonra vatan- millet-devlet aşkına O'na sıkı düşman olmuş; her hafta, en az bir gün hakkında (tabii ki aleyhinde ) yazı yazmassa "uykusuzluk illetine" düşeceğinden endişe etmeye başlamıştır...
Komando Kampları
Türkiye'de ilk Komando kamplarını o kurmuş ve toplam dört komando kampında, Abdullah Çatlı dahil, nicelerine nişan talimi yaptırmıştır.. Öyle ki; şimdilerde Face'de Çatlı aleyhinde bulunanların yedi geçmiş ve sekiz geleceklerini "ipe dizmeye" devam eylemektedir. Kamplarda; Türkçülük Türküsü çağıran gençleri yetiştirmiş,(Geçenlerde vefat eden Devlet eski bakanlarından "Komando Ayvaz" da Kayseri'de görevli iken O'nunla aynı tezgahtan geçmiş ama O'nun aslında komandoluktan siyasette gözü varmış ki, sonunda Devlet Bakanı olup; sağdan soldan, ortadan Devletetin hal-i pür melaline bakarmış hep! Basan Sami'nin ya huyundan ya suyundan nem kapmış, O da Vatan-Millet-Sakarya, ırmaklar hep akarya ve Türk Milleti bakarya diye bakanlığını sürdürmüştür. Şimdilerde Komando Ayvaz'ın, Öbürtaraf'da kendisini bir kenara koyup, VATAN-MİLLET-DEVLET kurtarma mücadelesine devam ettiği haberleri gelmekteymiş.. ) İşte Hasan Sami Bolak'ın kurup, ülkücüleri eğittiği Komando Kamplarından biri.. (Eli silahlı Komutan: Hasan Sami Bolak )
- Sol baştan 7. sağdan 5. kişi Hasan Sami Bolak
Kenan Evren'e kızgın
Hasan Sami Bolak, 12 Eylül 1980 Öncesi de Gayseri Vilayeti'nin Eyalet Valisi mertebesindeki MHP İl Başkanlığını yapmış ve darbe sırasında, Ülkücülerin yargılandığı Mamak Mahkemeleri iddianamesinde sık sık adı geçmesine rağmen kendisinin adam yerine konulup Mamak'a misafir edilmemesinden dolayı Kenan Paşa'ya kızmış ve tıpkı Kenan Evren'nin ressamlığa soyunması gibi O da:
-Alın atınızı, sikerim tımarınızı deyip, siyaset gibi boktan işleri bırakarak, işi makine imalatına dökmüş; repro kamera imal etmiş; bu işi de beğenmeyip daha sonra Star fm namında radyo kurmuş ve yüksek frekans dersleri alarak radyosunun power verici katını imal edip, işi bedavaya getirmiştir.. Mümaileyh (Adı geçen kişi demektir looo!), Gayseri Akşam Lisesi'nde öğretmenlik bile yapmış ama okuttukları, televizyon programına çıkarttıkları ya milletvekili Bayram Meral gibi), bakan; hatta Cumhurbaşkanı(Abdullah Gül gibi..) olurken, kendisi bir bok olamamıştır. Bu arada şairliği de vardır ha; Geçenlerde bir yerde bir dörtlüğüne rastladım: karısına 44. evlilik yıldönümü hediyesi.. Siz de buyurun:
- Cehennemi , Cennet diye yaşadın
- Bu kahırlı aşı it olsa yemez
- Tam kırkbeş yıl çektin beni be kadın;
- Öküz öküz olsa, bunca yükü çekemez!
(Öküz gibi şaşırmanın âlemi yok.. Adam, Sizler-Bizler gibi "GILIBIK" değil ki; Kazak Hasan'ın taaa kendisi.. Açıkça öküz diyo yani.)
- Şiirlerinden bazılarına bakın da, şair geçinen dümbeleklerle kıyaslayın:
- http://
Eşinin yaptığı Bahar Dalı'nı eşine "hediye" veren uyanık!
18 Aralık 1969'tarihinde; tanesi 15 liraya(o tarihte altının gramı da 15 liraymış') 13 Şevrola-impala taksi kiralayarak onca yengeyle (taksi ile kızı almaya gidenler yani) ana evinden aldırıp, kendi evine gelin getiren eşine; taksinin kapısını açarak, eşinin Kayseri Kız Enstitüsü öğrencisiyken yaptığı Bahar Dalı'nı, yine kendisine hediye olarak vermiş ve böylelikle, Gayserili açıkgöz olduğunu daha evliliğinin ilk gününde ispat etmiştir. Genç kızlığında, uslu-mazlum bir hanimefendi olan eşini kısa zamanda, toplumun önünde giden "eli bayraklı deli" haline sokmuş, Gayserideki yürüyüşlere, bayrağını alıp koşmaya başlamıştır: Geçenlerde buraya yazan okuyuculardan biri Seni kırkbeş yıl çeken yengemizin kırkbeş kerre ellerinden öperim. O yengemiz Cennetliktir muhakkak! Kolay çekilecek nesne değilmişsin hani! demiştir. Bunun üzerine kendisi buralara yazılar yazarak o okuyucuya şu cevabı vermiştir:
- Ne zamandır kaşınıyor ellerim
- Kızdırman lan, ananızı bellerim
- diyo. (Vallah öyle diyo...)
Aleyhine iki cümle yazıp gaiplere karışan birine de, bir başka okuyucu şu cevabı vermiştir:
"Anlaşılan sen de Gayserilisin.. Sönük, silik biri.. Belki açıkgözsün, belki açıkgöt.. Kendini führer sanan hödük bir uzatmalı! Belki de buluttan nem kapan biri. Ayazda mı kaldın be ulan, bu kadar düşmanlığın niye ki.. Bilmez misin ki Allah "vasatların" yanında ara sıra "süperleri" de yaratır. Erkeğe kin yakışmaz, kıskançlık ise hiç.. Hiçler ve piçler hariç tabii ki.. Beni, niye sadece google'dan tanıdığım birini savunma durumunda bırakıyon ki "gadasını aldığım?". Dua et, Allah seni de öbür gelişinde süper olmasa bile biraz "beyin"li yaratsın.. Nazar etme ne olur, bi daha gelişinde bakarsın senin de olur.. unvanın, beynin veya haset ettiğin ne varsa."
Net'e göre sanki melek
Bugün bir başka siteden okudum adamın hayatını.. Orada, ağır başlı-sakin, senin benim gibi sıradan biri gibi. http://www.biyografi.net/kisiayrinti.asp?kisiid=3413 de. Asıl ismi burdakinden farklı imiş. Hayret ve hayranlıkla.. Dümbeleklerin kıskandığı kadar varmış. Helal olsun herife.. Birçoklarının anasını bellemiş. Yoldan geçen on Gayseriliden birinin babası olduğunu iddia edenler var. (Helal lan hemşerim. Seni 1967'lerde Kayserideki meydan nutuklarında o meşhur "kalaylama"larından tanırım. "...biz sandıktan çıkmasını bildiğimiz gibi, namludan çıkmasını da biliriz!" cümlen hâlâ milletin dilinde . (Hasan Sami Bolak bana telefon etti.. Resmen tehdit etti ve öyle şeyler söyledi ki, korkudan buradaki iki cümleyi sildim arkadaş. Delinin teki, yapar mı yapar, neme lazım? Benden evvel öbür dünyaya giderse veya benim branşımla ilgili hasta olur da elime düşerse vay haline!) En iyisi; Ben doktorluğuma devam edeyim!
Eserleri
[[ |left|320px|thumb|]]
- Zevkine pâyan yoktur bu işin (12. Baskı)]]
- Öbür Yüzleri / Kül. ve Turizm Bak.lığı Yayıncı Sertifika Nu:1207-38-009459 ISBN: 978-9944-423-82-3]]
- İt Yarenliği
- Yıllanmış Yazılar
- Onlar Bizim Çocuklar
- Erciyes Bakışlı Güzel (şiirler)
- Hacıkılıç Mahallesi
- Kıbrıs, Bizim Kıbrıs
ARUZ'UN YAŞAYAN TEK ŞAİRİ: Hasan Sami Bolak
ŞİİRLERİ
https://www.facebook.com/BolakHasanSami/posts/1568708836776440?notif_t=like
ÖLÜMSÜZ
Geceler dursa, sürüp gitse doyumsuz öpüşün Yine kanmaz dudağım, ben sana açlık duyarım Uzatır ömrümü bir yan bakışın, bir gülüşün Seni dünyama ışık, gönlüme aysın sayarım.
Bana işkence verir göğsüne bir gül takışın Boşa geçmiş sanırım ömrümü, ben senden uzak. Büyüler gözlerinin gölgesi, baygın bakışın Gülüşün can suyu, sevgin ise görkemli konak!
Yüreğim sen’le kıpırdar, sana mahkûmdur elim Göremezsem seni bir gün, o gün öksüz olurum Seni ben böyle yürekten seviyorken güzelim Nice yıllar yaşarım, belki ölümsüz olurum!
Hasan Sami Bolak
* SEN DE GİTTİN SUDAN BAHANELERLE
Sen de gittin sudan bahanelerle Kırılmış kâsedir gururum artık Her gün selâmını göndersen bile Uyku tutmaz oldu huzurum artık! Sevgi boy vermezmiş yaban bağlarda Kurudu diktiğim güller ard arda Bir zaman şahinken ben şu dağlarda; Şimdi kanadımdan vurgunum artık! Gittiğinden beri kalmadı huzur Gözlerimde fer yok, gökyüzünde nur.. Sensiz bilmem nasıl mutlu olunur; Dibine karanlık bir mumum artık! Gönül avunmuyor, geçmiyor zaman Ne aşkın ateşi, ne de bir duman Bir kış ortasında kaldım ki aman Ne yaşım yanıyor, ne kurum artık! Yüzünde tel duvak, elinde kına Gelin olup gittin bir başkasına Kalsan… yıldızları verirdim sana Avutmaz gönlümü sürûrum artık! Sen de gittin sudan bahanelerle Neylesem kaderi yenmem nafile Can düşmanı oldum mesafelerle Seni sevmek benim kusurum artık!
HASAN SAMİ BOLAK
NAZ SEVGİLİ
Ne zaman yan yana gelsek
Sevgili baştanbaşa naz,
Sevgisi sonsuz... nazından
Susar, bir türlü konuşmaz!
Naz yaratmış Tanrım seni
Naz, aşılır bir dağ değil
Biliyorsun nazlı bebek
Nazsız sevda, sevda değil
Lâleye vurgunsam
Tutkunsam güle
Sen aşk bağımsın
Gezdirse şiir bunca gönülden gönüle
Sen konağımsın!
Naz koymuş annen adını,
Naz kundağında büyütmüş
Tadın tuzun, biberin naz
Boşver, şair yalan demiş;
Çok naz aşık usandırmaz!
Adımların nazlı ola
Çıkagelmen gecikmeli
Susarken naz, bakarken naz
Sana öfkelensem bile
Nazlan biraz, nazlan biraz!
Naz duvağı takın da gel,
Ve çileden çıkar beni
Ya da nazdan bir mezar kaz
Nazın korkutmasın seni
Naz olmadan sevda olmaz!
Gözlerimde susup kalan
Gözlerinde sade kendim
Ben ki aşkın varlığını
İnce nazından öğrendim!
Nazınla gel, sazınla gel
Kışınla gel, yazınla gel
Gel yeter ki nazlı bebek
Ki dayanmaz oldu yürek!
Hasan Sami Bolak
ÖLÜMSÜZ
Geceler dursa
===HASAN SAMİ B0LAK==='tan "ÖZ" mısralar:
RUBAİ
Kurumuş dallarda artık ülküdaşlık, küle dönmüş
Çürümüş kalplerde insaf, dut yemiş bülbüle dönmüş
Unutulmuş hep yeminler, minderin altına konmuş!
Koparılmış al tomurcuk, gayri açmaz güle dönmüş!
25.1.2016 HASAN SAMİ BOLAK
*
Dişlerimiz morardı kaygıdan, sıkılmaktan
Çekincemiz yok bizim. ne karadan ne aktan
Gelmişiz, gidiyoruz eyvallah bize dostlar
Sizlere emanettir, bu devlet ve bu vatan!
Hasan Sami BOLAK
Minnet Eylemem
Allah'tan isterim rızkı,
kula minnet eylemem!
Donsam bile kara kışta,
çula minnet eylemem,
Gururum, altın dağıdır,
harca harca bitmez hiç;
Açlığımdan ölsem bile,
pula minnet eylemem!
Hasan Sami BOLAK
(6.01.2016)
Sol elimde yumruk, sağ da tabancam
Ne bir tek dayım var, ne de bir amcam!
Kendi namazımı kendim kılarım;
Cenazeme gelen olmasın, ne gam!
Hasan Sami Bolak
*
Sırtında ayıdan bir kürk
Asilden ürk, cesurdan ürk!
Soyadından önce kendin
Erkek ol "ey Mıstık" öz Türk!
Hasan Sami Bolak
*
Ne eşeğinin çuluna,
Ne beş paralık puluna
Güvenme de, şükür eyle
İki ayak olduğuna!
Hasan Sami Bolak
Sandıkta saklanan çeyiz,
Evlenmemiş kız gibidir!
Göklerde parlayan yıldız
Ulaşılmaz hız gibidir!
Hasan Sami Bolak
* GÜLÜ SOLMAZ SANILAN BAHÇE
Gülü solmaz sanılır bu ömür bahçesinin, Ebedi susmayacak nağmesi, bülbül sesinin!
Ne kadar sürse hayatın sonu bir gün gelecek Yeniden başlayan her şey yine bir gün bitecek,
Bitecek sevgilinin tatlı ılık merhabası, Bitecek, bahçede gül goncasının naz havası.
Azalır belki sanıp, gönlümüzün gamlarını Boşa bekler dururuz ilkbahar akşamlarını..
Ne hayâller avutur gönlü, ne tozpembe saray; Veremez gençliğimin hazzını sarhoş dolunay!
Bulanık ufkumuz artık… sona gelmiş gibiyiz Namazın vakti yakın… gitgide elmiş gibiyiz!
Hani canlar, hani canyoldaşımız sevgililer? Ne bu dünyâlara gelmiş, ne de gitmiş gibiler.
Görünüp, beş para etmezliği dünyâ malının Giderek anlaşılır kıymeti zeytin dalının!
Yaşarız ömrümüzün sendeleyen günlerini Derin özlem duyarak… yad ederek , dünlerini.
Kocamış gönlümüzün duygulu yağmurları az, Yumulan gözleri artık geceler korkutamaz!
Getirir fermanı bir gün ecelin zâlim atı Ve güneş battı mı başlar gecenin saltanatı!
Bir ömür öyle hayâllerle avuttun ki beni; Seni hâin, seni zâlim ve sefil dünya seni!
Koyacak noktayı, bardaktaki zemzem suyudur Doğuyorsan öleceksin, kaderin hükmü budur!
HASAN SAMİ BOLAK
* YABANGÜLÜM, KARDELENİM
Gök kubbenin yedi katı Erişilmez kulesin sen. Akşamüstü saltanatı, Güneşlerce şûlesin sen!
İşte sana sevdâ selim İstediğin başka ne var? Ben, elinde bir kadehim; İç, içebildiğin kadar!
Yabangülüm, kardelenim Gönlüm sende, sevgim sana İlk göz ağrım, son sevdiğim Umursayıp anlasana!
Yanlış yazmış kırılası Kader denen kalem bizi; Bizim gibi sevmeyenler Anlamazlar sevgimizi!
Farklı zaman diliminde Gelmiş olmak bir kusursa, Başka dünya ikliminde Tekrar doğmak mümkün olsa,
Elvedâ der, apar topar Hemen ölüp, nöbet savar Ve doğarım senin için; Gülüşün, gözlerin için!
Sonsuz aşkım, gerçek sevgim Yabangülüm, kardelenim Sevdim, demek ne zor sana Umursayıp anlasana!
HASAN SAMİ BOLAK