YanOyunlar:Age of empires

Anka Projesi Maddesi

Bu madde, Yansiklopedi yeniden diriliş projesi olan Anka Projesi ile Yansiklopedi'ye kazandırılmıştır

İmparatorluklar Devri

Geliştirici	Microfost Stüdyo LTD.
IGN Puanı	4/20
Yayımcı	vAkit gazetesi
Oyun Motoru	Siege Engine Mk. II
Platform	Atari Kompüter iOS Hesap Makinesi Akıllı Tahta
Çıkış Tarihi	1997
Tür	Strateji
Yaş Sınırı	3+
Dil	Ortak dil
Sistem Gereksinimi	Ülke yönetimi veya Milli irade

“Bu devirde kimse sultan değil Hükümdar değil bezirgân değil Bu kadar güvenme hiç kendine Kimse şah değil, padişah değil”

~ Age of empires yorumuyla Sibel Can

“Wololo!!”

~ İmam

“Seyis, usta, emrin, yaparım...”

~ Age of Empires 2 köylüsü

Köylülere saldıran zalim askerler

Maykrasof geym şirketi tarafından 1997 yılında çıkartılmış "düz tabanlı gerçek zamanlı strateji" oyunudur. Serinin ek paketleri ve devam oyunları da çıkmıştır. Oyunun amacı demokratik ve laik, üniter devlet yapısına sahip, dostlarına güven düşmanlarına korku veren, çağdaş ve batılı medeniyetler seviyesinde devletler kurmaktır. Dört tarafınız düşmanlarla çevrili olduğu için sağlam ve güçlü bir ordunuz bulunmalı, devletin ilk yıllarında kurulan pancar ve şeker fabrikalarına ilaveten modern fabrikalar kurmalı, halkınıza müreffeh bir yaşam yaşatmalısınız. Oyununun asıl amacı savaş olmamakla beraber içte ve dışta bulunan sinsi mihraklarla gerektiğinde savaşmak, bu savaşlarda şehitler ve gaziler vermek gerekebilir. Oyunda generaller yeşil ormanlarda özgürce golf oynayıp balık tutarlarken milliyetperver ve terakkiperver halk vatanları için seslerini çıkarmadan ölebilmektedir.

Oyundaki Irklar[değiştir]

İsviçreli bilim adamlarının yaptıkları son araştırmalara göre oyundaki en güçlü, en karizmatik, en korkusuz, en çalışkan, en laik, en halkçı, en cumhuriyetçi ırk Türklerdir.

Ayrıca;

tarihi düşmanlardır.

yeni düşmanlardır.

yarınki düşmanlardır.

Aşırı tehlikeli bir savaş aracı

Oyundaki Stratejiler[değiştir]

En önemli strateji: "Bizim bizden başka dostumuz yokmuş" stratejisidir. Ayrıca savaşmayı değil ölmeyi emreden strateji, %99'u Müslüman olma stratejisi, çıktık açık alınla stratejisi gibi varyantlar da mevcuttur.

Köylü Milletin Efendisidir: Hiç asker üretmeyip tüm ekonomi köylülere yatırılarak mimar ve müteahhitlerle kule/duvar inşa edilir ve düşman köyü hilale alınıp sindirilir. "Best offence is good defence" kafasıyla yürütülen bu taktik özellikle yapay zekaya karşı efsanevi ektiye sahiptir.

Çekerim emaneti s*kerim adaleti: Oyunun başlamasından 5 dakika geçmeden kışla kurup sopalı ve bıçaklı adamlarla düşman köylüsü dövme stratejisidir. Bu taktik liberal ekonomiye önem veren oyuncuların ağzına sıçar. Hazırlıksız yakalanan rakip, gariban köylülerinin copla dövülerek öldürülmesini izler veya kuytu-kenar bir köşede ağlamaya başlar.

Kamyonla adam çağırmak: 3-4 tane koçbaşı içerisine çok sayıda adam sıkıştırıp mevzuya yollanması şeklinde gerçekleşir. Koçbaşı içerisine amca/dayı oğulları, mahalleden arkadaşlar, aşiret muhafızları gibi birimlerin yüklenmesi önem taşır. Bu yöntemle birlikte çağrılan adamlar yolda kurşuna tutulsa dahi burunları bile kanamadan meydana çıkabilir.

Merhaba mümin kardeşim: 20-30 kişilik imam ordusuyla yapılan bu taktikle düşmanların aklı din ile çelinir ve taraf değiştirip kendi kafir dostlarına saldırması sağlanır. Ölseler bile cennete gidecekleri vaat edilen bu birlikler imamların korkusuz kuklası olup sıfır maliyetle düşmanının kökünü kazır.

Yol yaptık, bina yaptık: Doğrudan savaşmak yerine yol, metro, hava alanı, köprü veya cami türevi binalar yapıp düşmana "bak bizde bunlar var, çatlayın da patlayın" denildikten sonra bu yapıları ortalama 100-300 yıl yıkılmadan koruyarak zafer elde etme yöntemidir. Bina dikip zafer mi kazanılır demeyin, oyunun kazanma türlerinden birisi de bu sonuçta. Zaten yapmak zorunda bu onun görevi tarzı yanıtlar zafere karşı etkisizdir.

Birimler[değiştir]

Köylü: Milletin efendisi, imparatorluğun bel kemiğidir, tüm ağır işi üstlenir. Odun kesmekten çiftçiliğe veya madenciliğe hatta ve hatta inşaata bile elleri yatkındır. Yarı-çıplak gezip yeri geldiğinde yabani hayvanlarla boğuşur yeri gelirse vatanı için ölümü göze alarak köyünü savunur. Varlığı dosta güven düşmana korku salar.

Piyade: Eline silah tutuşturulan köylülerdir, gerekli araştırmalar yapılıp okutulup adam edilmezse ilerde bir baltaya sap olamaz. Mesleki hayatına eli sopalı mağara adamı olarak başlayan bu birimler medeniyetle tanışınca, çıplak gezmek yerine bir üniforma ve kılıç kalkan kuşanırlar. Sonraki terfilerinde eşek ölüsü kadar ağır ve uzun bir kılıç kullanmaları ile bilinirler.

Mızrakçı: Güçsüz ve çelimsiz köylülerden seçilen mızrakçılar piyadelere kıyasla çok güçsüz birimelerdir fakat atlılara veya fillere hayvansı hasar gömebilmeleri nedeniyle tercih edilirler.

Okçu: Üretilirken et yerine odun kullanılmasıyla bilinir. İsimlerinden de anlaşılabileceği gibi ok ve yay kullanan birimlerdir. Başlarda yürüyen hedefleri vuramazken miyop gözlük verilip okuyup adam olunca battal gazi moduna geçerler.

Hafif Süvari: Ata binmiş köylüye verilen bir diğer isimdir, silah olarak bir adet av bıçağı kullanırlar. Yüksüz ve hafif olduklarından hızlı olurlar. Sağı solu gözetme işlerinde kullanılırlar.

Elit Hafif Süvari: Elit olmadan önce neydi ise yine o. Sağda solda gezmeyle adam olunmuyor maalesef.

Teutonic Knight: Atını çaldırmış atlı süvari. Güzel zırh ve silaha sahip olduklarından dolayı yavaştırlar. Kule veya okçuların menziline girip saldırana kadar 500 tane ok yiyerek ölür. Diğer durumlar bayağı iyi birimdirler kendileri.

Berserker: Kanı kaynayan İskandinav birimleridir, ortalığı yağmalayarak yakıp-yıkarlar. İsimlerinden de belli olduğu gibi bu arkadaşlar öfke ve sinirden patlama yaşayan birimlerdir, bu öfkenin hemoroid kaynaklı olduğu düşünülüyor. Ayrıca çok yavaş da olsa kendilerini iyileştirebilmeleriyle bilinirler, bu etkinin hemoroidle bir bağlantısı bulunamamıştır.

Süvari: Piyadenin ata binen türevidir. Üretimi ve bakımı maliyetlidir ve ayrıca ucuz ve çelimsiz mızrakçılar tarafından kolaylıkla alt edilirler. Teoride güçlü ama pratikte yetersiz kalan bu birimler eğer Hristiyan ise "Paladin" denen süslü-yünlü homoseksüel bir birime dönüşürler.

Mancınık: Bazı kaynaklarda "Bowling Simulator 1400" diye de bilinir. Belirli bir alandaki tüm birimlere hayvansı hasar veren ezici güce sahip kuşatma silahıdır. Ayrıca ağaç temizleme işinde de kullanılarak köylere orman içinden yol üretip saldırı imkanı sunar. Oklara karşı dirençli olmasına karşın dibine giren köylüye karşı savunmasızdır. Tek başına bırakılmaması gerekir.

Scorpion: Şiş Kebap makinesi 3000, "Mızrak atabilecekken niye ok atalım ki?" fikriyle icat edilmiş kitle imha silahıdır. Eski sürümlerde berber dükkanlarının önünde dönen süslü borulardan attıkları da görülmüştür. Kalabalık birimlerin içine atılarak alan hasarı verir ve belirsiz bir nedenden ötürü atılan mızraklar patlar.

Trebuchet: Birinin ocağına incir ağacı dikmek için kullanılan, demonte halinde gezdirilebilen kuşatma silahıdır. Hayvansı menzili ile düşmanın sinirlerini ve duvarlarını bozmak için biçilmiş kaftan. Yine mancınık gibi yakın menzilde zavallı bir hal alır.

Tarkan: Yeşilçam filmindeki Tarkan ile bir ilgisi olmayan bu atlı birim Hun Türklerinin elit birimi olmalarına karşın 1vs1 de pek kuvvetli olmamalarına rağmen bina ve işyeri kundaklama konusunda profesyoneldirler. Silah olarak kılıç, balta mızrak vb. her şeyi bir yana atıp meşale kuşanmışlardır. Allah akıl fikir versin ne diyelim.

Yeniçeri: Kılıç dövüşüne TÜFEK getiren dengesiz bir birimdir. Türk elit birimi olup kalede eğitim görürler. Son teknoloji silah kullanıyor da olsalar sıktıkları mermi hava giderken rahatlıkla görülmekte hatta hızlı bir refleks ile merminin yolundan çekilerek hasar almamak mümkündür. Yeniçeri saldırısından devamlı yürüyerek de kaçmak da mümkündür zira yeniçeriler hareketli birimlere karşı isabetli atış yapamazlar.

İntihar Bombacısı: Ülke ve kültür farklılığına bakılmaksızın her milletin kalesinden çıkartılabilen ellerinde bira fıçısı olan abilerdir. Hedefine vardıklarında veya katledildiklerinde kendilerini ateş bulutuna dönüştürerek çevreye anlık hasar verirler. Bu işlemi ne yazık ki yalnızca bir kere yapabilirler ve geri dönüşü mümkün değildir.

Cataphract: Bizans elit süvarisi, okçulara karşı süper direnci sayesinde kaos ortamında ortalıkta rahatlıkla gezebilir veya doğrudan okçulara hücum edebilirler. Ne yazık ki böbreğine mızrak sokunca kolaylıkla ölüyorlar.

Fil: Bildiğimiz fil, bunlardan sal 3-5 tane ortalığa, ortalığın içine edip çıksınlar. Üstelik sürücüye de ihtiyaçları yok, uzaktan GPS ile kontrol edilebiliyor. Devasa cüsseleri ve yüksek zırhının yanına bir de yüksek sağlıkları ve hayvansı hasarları eklenince tam bir yıkım makinesi olarak kullanılır. Maalesef fillerin de en büyük zayıflığı böbreğine saplanan mızrak olduğundan başıboş gezen çapulcu mızraklılar rahatlıkla bir fili devirebilir.

Samuray: Japon özel birimidir, onuruyla savaşan katanalı ve sert sesli piyade türüdür. Çevik olduklarından seri saldırı yapabilir fakat zırhlı birimler karşısında etkisiz kalırlar. Onurlu savaşçı olduklarından eğer köylerini koruyamazlarsa DELETE tuşuna basarak intihar ettirilmeleri gerekir. Bu yazılı olmayan kuralı tüm Age of Empires kullanıcıları bilir. Yapmayan en adi şerefsizdir.

İmam: Savaşta ne işi var bunların? Kimse bilmiyor ama gerekli iman araştırmaları yapılırsa binaların bile dinini değiştirebilirler. Ayrıca papaz, imam ve keşişlerin hepsi aynı elbiseyi giyerler. İspanyol türevleri ise eşeğe binerler. Kendileri kısaca orta cağın medyasıdır.

Bazı normal şeyler[değiştir]

Tüm köylüler üstleri çıplak çalışırlar. İster çölde isterse soğuk tundrada, Hava durumu köylüleri etkilemez.
Kılıç veya bıçak kullanarak duvar veya kale yıkılabilir, bunda garip bir durum yok.
Taş duvarlara ok ile saldırırsanız duvarlar bir süre sonra tutuşup yanmaya başlar, bunun sebebini üniversitede araştırmak için 5.000 taş lazım.
Ayrıca sur kapıları da yanıp tutuşabiliyor, garip...
Eğer yeterli vakit verilirse bir köylü kalenin aynı noktasına bıçak saplayarak bir kale yıkabilir.
İnşaat işlerinin büyük bir kısmı temel atarken geçer, %99'u tamamlanmış fakat yarısı bitmemiş bina bir çekip vuruşuyla kolaylıkla tamamlanabilir. Bunu sebebi orta çağda bulunan yüksek miktardaki iman gücüne bağlanmaktadır.
1 canı kalmış ağır yaralı bir birim, tamamen sağlıklı başka bir türevi ile aynı hızda yürüyebilir ve hücum edebilir.
Ayrıca hiç kimse yemek yemez, içmez, sıçmaz hatta üremezler. İnsanlar binaların dibinde aniden var olurlar.
Hiç bir zaman gece olmaz, hava durumunun varlığı ise söz konusu değildir.
Vahşi kurtlar köylülere saldırır fakat koyunlara asla saldırmazlar.
Denizdeki balıkların bir limiti vardır fakat balık ağı kurulursa kuru gölde bile balıklar yoktan var olup ağa takılır.
Diplomasi yalnızca bir araçtır. Düşmanınızla dost olsanız bile müttefikleriniz eski düşmanınıza saldırmaya devam eder.
Pes etme gibi bir durum yok, haritada gizlenen o son köylüyü bulup öldürmeniz şart. Teslim olmayı düşünen rakip olamaz.
Tüm cesetler 2-3 saniye içinde iskelete dönüşürler.
Yapay zekaya karşı oynarken sağda solda amaçsız inşa edilmiş maden veya oduncu üssü görebilirsiniz.
Köyünü ne kadar geliştirirsen geliştir asla kainat lideri gibi yol yapamazsın, köylüleriniz çamurda yürümek zorunda kalır. Çünkü sizde yönetici vasfı yok.
Oyun sistemine göre bir yıl yaklaşık 5 saniye sürer, buna bakacak olursak bir bina 20 yıl, kurbanlık koyun kesmek 30 yıl sürmektedir.
Okçular sur arkasında saklanan ve görünme ihtimali olmayan birimleri tam isabetle vurabilir.